باب
إحلال الفرج
80- Kadının,
cariyesini Kocasına Helal Kılması
أخبرنا محمد
بن بشار قال
حدثني محمد
يعني غندرا
قال حدثنا
شعبة عن أبي
بشر عن خالد
بن عرفطة عن
حبيب بن سالم
عن النعمان بن
بشير عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال في
الرجل يأتي
جارية امرأته
قال إن كانت
أحلتها له
جلدته مائة
وإن لم تكن
أحلتها له
رجمته
[-: 5526 :-] Nu'man b. Beşir'in
bildirdiğine göre, karısının cariyesiyle ilişkiye giren kişi hakkında
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Şayet karısı bu cariyeyi ona
helal kılmışsa, adama ceza olarak değnek atarım. Ancak helal kılmamışsa onu
recmederim" buyurmuştur.
5527, 5528, 5529,
5530, 7187, 7188, 7189, 7190 iy7191. hadislerde tekrar gelecektir.- Mücteba:
6/123; Tuhfe: 11613.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (4458, 4459), İbn Mace (2551), Tirmizi (1451, 1452) ve Ahmed, Müsned
(18397) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا
يعقوب بن
سليمان
البغدادي عن
هشيم قال أنا
بشر عن حبيب
بن سالم قال
جاءت امرأة
إلى النعمان
بن بشير فقالت
إن زوجها وقع
بجاريتها
فقال النعمان
أما إن عندي
في ذلك خبرا
شافيا أحدثه
عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إن كنت
أذنت له ضربته
مائة وإن كنت
لم تأذني له
رجمته
[-: 5527 :-] Habib b. Salim der ki:
Kadının biri Nu'man b. Beşir'e geldi ve kocasının, cariyesiyle ilişkiye
girdiğini söyledi. Nu'man da dedi ki: Bu konuda -Resulullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'den nakledeceğim açık bir rivayet var: "Şayet sen izin
vermişsen kocana yüz değnek atarım. Ama iznin dışında bunu yapmışsa onu
recmederim."
Tuhfe: 11613.
أخبرني محمد
بن معمر
البحراني قال
ثنا حبان يعني
بن هلال قال
ثنا همام قال
سئل قتادة عن
رجل وطىء
جارية امرأته
فحدث ونحن
جلوس عن حبيب
بن سالم عن
حبيب بن يساف
أنها رفعت إلى
النعمان بن
بشير فقال
لأقضين فيها
بقضاء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إن
كانت أحلتها
له جلدته مائة
وإن لم تكن
أحلتها له
رجمته
[-: 5528 :-] Hemmam bildiriyor: Bir
yerde otururken Katade'ye, karısının cariyesiyle ilişkiye giren adam konusu
soruldu. Katade de Habib b. Salim'in Habib b. Yesaf'tan naklen şu rivayetini
aktardı: Nu'man b. Beşir'e böylesi bir dava intikal edince demiştir ki:
"Bu konuda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in verdiği gibi bir
hüküm vereceğim: ''Şayet karısı bu cariyeyi ona helal kılmışsa adama ceza
olarak değnek atarım. Ancak helal kılmamışsa onu recmederim.''"
Tuhfe: 11613.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (4458, 4459), İbn Mace (2551), Tirmizi (1451, 1452) ve Ahmed, Müsned
(18397) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن معمر قال
حدثنا حبان
قال حدثنا
أبان يعني بن
يزيد العطار
قال ثنا قتادة
عن خالد عن
قتادة عن خالد
بن عرفطة عن
حبيب بن سالم
عن النعمان بن
بشير أن رجلا
يقال له عبد
الرحمن بن
حنين وينبز
قرقورا أنه
وقع بجارية
امرأته فرفع
إلى النعمان بن
بشير فقال
لأقضين فيها
بقضية رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إن
كانت أحلتها
لك جلدتك مائة
وإن لم تكن
أحلتها لك
رجمتك
بالحجارة
فقالت أحللتها
له فجلد مائة
فكتبت إلى
حبيب بن سالم
فكتب إلي بهذا
[-: 5529 :-] Habib b. Salim der ki:
Kurkur lakabiı Abdurrahman b. Huneyn adında bir adam karısının cariyesiyle
ilişkiye girmişti. Nu'man b. Beşir'e dava edilince de Nu'man adama dedi ki:
"Hakkında, Resulullah'ın (çaııoılcıhu aleyhi vesellem) verdiği gibi bir
hüküm vereceğim: ''Şayet karın cariyeyi sana helal kılmışsa yüz değnek atarım.
Ama cariyeyi sana helal etmemişse taşlarla seni recmederim.''" Adam:
"Karım onu bana helal etmişti" deyince adama yüz değnek atıldı.
Katade der ki: Bunu
doğrulatmak için Habib b. Salim'e bir mektup yazıncao da cevaben bana aynısını
yazdı.
Mücteba: 6/124; Tuhfe:
11613.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (4458, 4459), İbn Mace (2551), Tirmizi (1451, 1452) ve Ahmed, Müsned
(18397) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا أبو
داود قال
حدثنا عارم
قال حدثنا حماد
بن سلمة عن
سعيد بن أبي
عروبة عن
قتادة عن حبيب
بن سالم عن
النعمان بن
بشير أن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
في رجل وقع
بجارية امرأته
إن كانت
أحلتها له
فاجلدوه مائة
جلدة وإن لم
تكن أحلتها له
فارجموه
[-: 5530 :-] Nu'man b. Beşir'in
bildirdiğine göre, karısının cariyesiyle ilişkiye giren kişi hakkında
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Şayet karısı bu cariyeyi ona
he/al kılmışsa, adama ceza olarak yüz değnek atın. Ancak helal kılmamışsa onu
recmedin buyurdu.
Mücteba: 6/124; Tuhfe:
11613.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Davud (4458, 4459), İbn Mace (2551), Tirmizi (1451, 1452) ve Ahmed, Müsned
(18397) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا بشر
بن رافع قال
حدثنا عبد
الرزاق قال حدثنا
معمر عن قتادة
عن الحسن عن
قبيصة بن حريث
عن سلمة بن
المحبق قال
قضى النبي صلى
الله عليه
وسلم في رجل
وطىء جارية
امرأته إن كان
استكرهها فهي
حرة وعليه
لسيدتها
مثلها وإن
كانت طاوعته
فهي له وعليه
لسيدتها
مثلها
[-: 5531 :-] Seleme b. el-Muhabbek
bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), karısının cariyesiyle
ilişkiye giren bir adam hakkında, şayet cariyeyi buna zorlamışsa cariyenin
özgür olduğuna, adamın da karısına onun gibi bir cariye almasına hükmetti.
Ancak cariyenin gönül rızasıyla olmuşsa, cariyenin adamın malı olmasına,
karısına da onun gibi bir cariye almasına hükmetti.
5532, 7192, 7193, 7194
ile 7195. hadislerde tekrar gelecektir. - Mücteba: 6/124; Tuhfe: 4559.
Diğer tahric: Hadisi
Ebu Dftvud (4460, 4461), İbn Mace (2552) ve Ahmed, Müsned (15911) rivayet
etmişlerdir.
أخبرنا محمد
بن عبد الله
بن بزيع قال
حدثنا يزيد
يعني بن زريع
قال حدثنا
سعيد بن أبي
عروبة عن
قتادة عن
الحسن عن سلمة
بن المحبق أن
رجلا غشي
جارية
لامرأته فرفع
ذلك إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال إن كان
استكرهها فهي
حرة من ماله
وعليه الشروى
لسيدتها وإن
كانت طاوعته
فهي لسيدتها
ومثلها من
ماله
[-: 5532 :-] Seleme b. el-Muhabbek
bildiriyor: Adamın biri karısının cariyesiyle ilişkiye girmişti. Adam,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e dava edilince, Allah Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem):
"Adam cariyeyi buna
zorlamışsa cariye hür olur, karısına da onun gibi bir cariye alır. Ancak cariye
gönül rızasıyla bunu yapmışsa cariye adamın olur, karısına da onun gibi bir
cariye alır" buyurdu.
Mücteba: 6/125; Tuhfe:
4559.